Güncelleme Tarihi: 28 Nisan 2020

Gösterim: 479

COVID-19 Pandemisi Sırasında Ruh Sağlığı ve Baş Etme Yolları

Anksiyete (Kaygı) ve Korku Nedir?

Kaygı ve korku duyguları birbirine çok benzemekle birlikte aslında farklı duygulardır. Kaygı, organizma tarafından içsel ya da dışsal bir uyaran “tehdit, tehlike” olarak algılandığında ortaya çıkan tepkiler bütünü olarak tanımlanmaktadır. Kaygı, “gelecekte” olması beklenen bir sorunla ilgili endişe duyma iken korku ise, “şu anki” tehlikeye karşı verilen otomatik bir tepkidir. Yani kaygı geleceğe ilişkin, korku ise şuan ki duruma ilişkin verilen duygusal tepkilerdir. Kaygı ve korku her insanın yaşadığı ve yaşayabileceği doğal duygulardır.

Kaygı ve korku insan yaşamına olumlu etkileri olan uyum sağlayıcı duygulardır. Korku, bizi o an için karşılaştığımız tehlikelerden korur. Kaygı ise, gelecekte olabilecek tehlikeli bir durum karşısında önlem almamızı sağlar.

Covid-19 Kaygısıyla Nasıl Baş Edebiliriz?

Durumla orantılı kaygı bizim için sağlıklı ve yararlıdır. Ancak durumla orantılı olmayan, kontrol etmekte zorlandığımız kaygı bizim işlevselliğimizi bozmakta ve tedbir almamızı engellemektedir. O nedenle bizim amacımız kaygıyı tümüyle ortadan kaldırmak değil, yapıcı bir düzeyde tutabilmektir.

Kaygımızla başa çıkarken, kendimize şu soruları sormalıyız; en yoğun biçimde kaygı hissettiğimiz anda aklımızdan neler geçiyor? O sırada ne düşünüyoruz? Düşüncelerimizi inceleyerek durumla orantısız ve bizim için yararlı olmayan düşünceleri fark edebilir yerine bizim için alternatif düşünceler oluşturabiliriz. Böylelikle ulaştığımız alternatif düşüncelerle kaygı düzeyimiz azalacaktır.

Kaygı Hissetmenin Normal Olduğunu Bilelim: Bu süreçte kaygılanıyor olmamızın normal olduğunu unutmayalım. Normal düzeyde kaygı hissetmenin bizi koruduğunu, önlem almamızı sağladığını bilelim.

Belirsizliğe Tahammül Edebilmeliyiz: Hepimiz hayatımızın belli dönemlerinde belirsizliğe tahammül etmekte zorlanmış olabiliriz. Bizim için önemli olan bir yerden haber beklerken, üniversite sınav sonucumuzu beklerken…Ancak bu bekleyiş bazılarımız için daha zorken bazılarımız için daha kolay geçmektedir. Bu durum belirsizliğe tahammül edebilme becerimizle ilgilidir. Covid-19 salgınıyla ilgili belirsiz olan konular üzerine odaklanmak kaygımızı attırmaktadır. Örneğin; bu salgının tamamen ne zaman son bulacağı üzerine tekrar tekrar düşünmenin kaygımızı arttıracağı gibi.

Kontrol Edebileceğimiz Konulara Odaklanmalıyız: Bu salgınla ilgili benim kontrol edebileceğim konular neler? Kendimize bu soruyu sormalıyız. Bizim kontrol edebileceğimiz konular; el hijyenine önem göstermek, mümkün olduğunca evde kalmak, sosyal mesafelenmeye dikkat etmek gibi sağlık bakanlığının tavsiyelerini uygulamak. Kontrol edemeyeceğimiz konular hakkında düşünmenin bize sağladığı bir yarar yoktur aksine kaygımızı arttırır.

Bu Sürecin Geçici Olduğunu Unutmayalım: Hepimiz için evde kalmak sıkıcı ve zorlayıcı olabilir. Ancak bu durumun geçici olduğunu kendimize hatırlatalım.

Bilgiyi Doğru Kaynaktan Edinelim: Corona virüs nedir, nasıl bulaşır, almamız gereken önlemler nelerdir? Bu gibi bilgileri Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı gibi resmi kurumlardan alalım.

Sosyal Medya Kullanımına Dikkat Edelim: Sosyal medyada gerçeği yansıtmayan ya da kaygı ve korkuyu tetikleyen paylaşımlar yapılabiliyor. Bu paylaşımları yapan kişileri takip etmeyelim, dikkate almayalım. Sosyal medyada resmi kurumlar tarafından yapılan paylaşımları dikkate alalım.

Keyif aldığımız aktiviteleri yapalım: Önceden keyif alarak yaptığımız aktiviteler nelerdi? Bunların neler olduğunu düşünelim ve mümkün olduğunca ev içerisinde uygulayalım.

Uyku Düzenimize Dikkat Edelim: Düzenli uyku fiziksel ve ruhsal dinlenme için önemlidir.

Gevşeme ve Nefes Egzersizleri: Fiziksel hareket kaygıyla başa çıkabilmek ve negatif enerjiyi boşaltmak için önemlidir.